Dünya ekonomik Forumu 2022 Küresel Riskler Raporu’na göre iklim eylemindeki yetersizlik, tüm dünyada etkisi en yüksek risk olarak tanımlanıyor.

2021, tüm dünyada sıcaklık rekorlarının kırıldığı, aşırı hava olaylarının yaşandığı, su kıtlığının etkilerinin özellikle tarım sektöründe hissedildiği bir yıl olarak geride kaldı. İklim eyleminin aciliyeti, COP 26’da bir kez daha ortaya kondu ve tüm ülke ve kurumlardan net “0” hedefine ulaşmak için somut eylem planlarını ortaya koymaları talep edildi. AB Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması gibi geniş etki alanına sahip girişimler, iklim eylemini hızlandırsa da fosil yakıta dayalı sektörler büyüme trendlerini sürdürüyor. Dünyada yaşanan yeşil dönüşüm, tüm bölgelerde eşit hızla ilerlemiyor.

Dönüşümün gerisinde kalan ülke ve kurumlar, bu alandaki finansman kaynaklarına erişim sıkıntısı çekiyor, rekabet avantajlarını yitiriyor, müşteri ve çalışan taleplerini karşılayamıyor.

CCI’da bizler yeşil dönüşüm konusunda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyoruz. İklim değişikliğinin operasyonlarımız üzerinde yarattığı risk ve fırsatları sürekli gözden geçiriyor, süreç ve ürünlerimizi bu analizlere göre şekillendiriyoruz.

Günümüz dünyasında şirketler, gün geçtikçe daha kompleks, birbirine bağlı ve dinamik bir risk ortamı ile karşı karşıya kalıyor. Bulut teknolojileri, yapay zeka, iklim değişikliği, dağıtık defterler alanındaki gelişmeler, siber güvenlik ve dijital varlıklar gibi alanlar yeni bir risk yaklaşımını gerekli kılıyor. Mevcut risk ölçüm metodolojilerindeki yetersizlikler, kalifiye insan kaynağı eksikleri gibi durumlar, şirketler için uygunsuzluk ve risklerini yönetememe potansiyeli taşıyor.

AB Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması çıktılarına uyumlanma, döngüsel ekonomiye geçiş süreci gibi pek çok gelişme, önemli uyum riskleri barındırıyor. Şirket risk matrislerinin bu yeni riskleri de olgun riskler kadar kapsamlı değerlendirmesi gerekiyor.

CCI’da, sahip olduğumuz çevik kurumsal risk yönetimi ve uyum kültürü ile finansal ve finansal olmayan riskleri birlikte yönetiyoruz.

Yeni nesil çalışanların değişen beklentileri ve pandemiyle yaygınlaşan uzaktan çalışma eğilimleri, tüm sektörlerde çalışma hayatının yeniden tanımlanmasına neden oldu. Yapılan araştırmalar genç çalışanların amaç odaklı, toplumsal ve çevresel fayda yaratan, çalışanların kendilerini ortaya koyabildikleri ve fark yaratabildikleri iş ortamlarını tercih ettiklerini gösteriyor.

Siber güvenlik, büyük veri, yapay zeka/ makine öğrenmesi gibi alanlardaki uzmanlar, pek çok sektör tarafından en çok aranan yetenekler arasında. Ancak sınırlı sayıda nitelikli uzaman sahip bu alanlarda yeteneğe erişim için rekabet yaşanıyor. Nitelikli çalışanların önemli bir rekabet avantajı yarattığı sektörümüzde şirketlerin yeteneğe erişememesi ve onları koruyamaması önemli bir operasyonel risk oluşturuyor.

Faaliyet gösterdiğimiz tüm bölgelerde, tercih edilen bir işveren olmak için çalışıyoruz. Çalışanlarımıza öğrenmeyi destekleyen, katılımcı, yenilikçi bir iş ortamı sunuyoruz. Onların istek ve beklentilerini dinliyor, geleceğin yetkinliklerinin inşası için çalışıyoruz.